-
Editör Ceketim #1 – Madonna Olacakmış & Nil Karaibrahimgil
İnsan bir iş tutturmuşken kendi kendine mırıldanır ya, bi’ süredir dinlediği şarkının sözlerini, yahut ezberlediği bir şiiri, hatta roman alıntılarını… Ben epey süredir bunları oldukları gibi değil de aklımda yer ettiği şekilde dile getirdiğimi fark ettim. Bunu zaten neredeyse herkes bu şekilde yapar buster, senin farkın ne ola ki diyor olabilirsiniz, ve fevkalade haklısınız da.…
-
Marlon Brando, “en” olmak ve Amerikan sistemi üzerine
Marlon Brando bir şekilde kapitalizme ve içinde yaşadığımız yıllara dair söylemek için can attığımız şeyleri, çok kısa sürede ve (büyük ihtimalle) 1989 yılında söylemiş. Eh, bize de çevirmesi kaldı. * Gazeteci: Gelmiş geçmiş en iyi aktör kabul edildiğinizin farkında değil gibisiniz… Marlon Brando: Gelmiş geçmiş en iyi aktör Tim’dir (köpeği). Canı bir şeyler yemek istediğinde…
-
Uyanış
Bu zamana dek üzüldüğüm, kırıldığım, hatta toparlayacak olursak yaşadığım olumsuz ne varsa sorumlusunun hep kendim olduğunu düşünürdüm. Bir şekilde o ortama uymayan varoluşumun, düzeni bozan düşünce akışımın, ayrıksı hayal dünyamın bütün bunlara sebebiyet verdiğini sanırdım. Hani neredeyse, sanki ne ettiyse onu bulan garip bir kırmızılık ve mavilik arasında sıkışmış kalmıştım. Sonra sorunun aslında bende değil,…
-
Eski Defterler (gerçek anlamda)
Etrafı toparlarken neredeyse taşındığımdan beri ellemediğim, en eskisi 10 küsür sene önce tutulmuş defterlerime denk geldim. Bir süre sonra sürekli ve her gün yemek yapmaya alışmış birinin yazılarına dünmüş karalamalarımı okudum, oysa ilk başlarken ne de özenli yazmış, ne ilk sayfa alıntıları yapmışmışmışmışım. Bazı defterler bitmiş, bazıları yarım… İçlerinden bazıları sadece kitap ve bazıları sadece…
-
“Birbirimize Söyleyemediğimiz Onca Şey” Hakkında 4 Söylenemeyen Söz
İsmi güzel kitaplar, güzel isme sahip kitaplar, kitaplar… Bu satırları yazarken dünyanın en birleştirici unsurunu icra ediyordu okuldaki çocuklar. Bir çeşit bahar şenliği gibi bir şeydi sanırım yapılan, hep bir ağızdan şarkı söylüyorlardı. Handiyse müzik bir TikTok ya da YouTube Shorts ya da arkadaşlara gönderilen kısa bir video gibi bazen. Neden izlediğini anlayamadığın ama kendini…
-
Hakiki Ruhlar
Filmlerin, televizyonun ve internetin yaptığı ama iyi kitapların hiçbir zaman yapmayacağı şeylerden biri de sanırım bizlere nasıl hissetmemiz gerektiğini bilinçli yahut bilinçsizce öğretmeye çalışmaktır. Evet evet, biliyorum nasıl ki filmler yokken kitap okuduysa insanlar, filmler varken de bunlarla uğraşıyor, evet malum platform öncesi de indirmekle uğraşıyorlardı, evet kabul ediyorum. (Bakın bu bile, yani daha söze…
-
Dostoyevski ve Kıskançlık – Kıskançlık Tiradı
“Kıskançlık! ‘Othello kıskanç değil, karşısındakine inanan bir adam,’ diyor Puşkin. Yalnız bu sözler büyük şairimizin zekâsındaki olağanüstü derinliği göstermeye yeter. Othello’nun ruhu ezgin, ideali mahvolduğu için hayat görüşü alaboradır. Gene de o gizli gizli casusluğa, gözetlemeye kalkışmaz; içi inanç doludur onun. Aksine, ihanete inandırabilmek için, onu büyük bir zorlukla sürüklemek, itmek, körüklemek gerekir. Gerçek kıskanç…
-
Asr Suresi’ndeki “Asr” Mefhumu
Kim derdi ki böyle bir yazı yazacağım. Aslında bahsedeceklerimin bir sınırı olduğundan değil, ama yazmaya değer bulduğum o kadar az şey var ki, özellikle de buraları o kadar az kişi okuyor ki, kim derdi ki bunda bir mana bulup, üşenmeyip, şu zamanda bunları yazacağımı. Minikçe, bahsetmek istiyorum, surenin kendisi gibi olacak. Şimdi “asr” kelimesi Arapça’da…
-
-Bütün dünyadan nefret ediyor gibisin,
Geçen yazıda Kış Uykusu’ndan bahsetmiş, çok sevdiğim yerleri koyamamıştım. Şimdi karar verdim: Bu laflar blogda durmalı ve bakıp hatırlamalıyım. Unutmamalıyım. Üzgünüm, bunu yapmam gerekiyordu. Nihâl N ile, Aydın A ile belirtildi. Filmi izlemek isteyenler için azıcık da olsa bilgi verebilir. Ha, bence seyri etkilemez ama, ne bileyim okuduktan sonra küfür etmeyin de. Gerçi siz etmezsiniz.…
-
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
İle “Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı” kuzen sanki -hep ikisini karıştırırım-, “Çok Eski Adıyladır” ile de kardeş -kardeşler karışmaz-. Bilemiyorum. İsimlerini çok sevdiğim bu kitapların içeriklerine bayıldığım söylenemez. Sadece Bilge’ninki için bir şey demek istiyorum, daha önce yine internete konulmamış şu cümleler, benim kitapta en vurulduğum kelimeler, nasıl olmaz bilmiyorum, belki de yine ben bulamadım: “Oysa…