“Bu sırada hiçbir şey önemli değildi. Tüm yaşam havaydı. Yorgun bir alında, yumuşak ve okşayıcı bir kadın eli gibi olan serinliğin beklenişiydi. Sıcağın orta yerinde olayların hiçbir anlamının bulunmadığı bir bekleniş.” Bu kadar ince ruhlu olunur! (Hey düşününce “naif” Türkçe bile değil bir kere! Kırgınım sana naif! O kadar da severdim halbuki! Fransız özentisi gibi…
Month: January 2012
Ama… #1
Şöyle şeylerin “seri”sini yapma fikri bile insanın içini bi’ kıpır kıpır ediyor. Zaten bizi anca fikri kıpır edebiliyor. Bizim gibileri yani..
Kısa Kısa #18 – (Sinirli, Sevecen ve Unutmayan Bir Kısa Kısa)
* Sürekli acı içinde yaşayan insanlar varken (çok ciddi anlamda varken); hayatı boyunca elle tutulur hiçbir acısı olmayanların, bir o kadar acıdan bahsetmesi ve hatta ağızlarından bu kelimeyi düşürmemesi ne kadar üzücüdür, bir düşünürseniz eğer. Bu tip insanların bir özelliği de yeni yeni acılar yaratırlar kendilerine, “acı” kisvesi altında olmayan dertlerini de pahalı bir kafe…