İnternette de yokmuş hazır, dursun bir köşede öylece sır gibi. Kim olduğunu bilen varsa beri gelsin, filtre kahvesi benden. “Eski, bildik gardıroplarımızın cilalı damarlarında, oyuklarında, budaklarında o günlerden kalma ne acılar var acaba? Onların üzerinde neredeyse dümdüz edilmiş, tanınmayacak derecede cilalanmış olan o eski çizgileri, gülümseyişleri, bakışları kim tanımlayabilir ki?” “Bu düşkünlükteki…
Month: April 2013
Al Sen De Büyüyorsun Gün Be Gün Acele, Küçük Bir Kızı Üzmeye
Sadece üstteki cümleyi yazmak da yeterdi sanırım. Sonra diyorlar ki neden Candan Erçetin, neden Mete Özgencil, neden Sezen Aksu. Tüm bu aşağıda yazılacak kelimeler, “Al” diye bir şeyi renk anlamında kullanmamalar, küçük eller, belki de ninniler, ezgiler için. Bunları yaparken nazik olabildikleri için. Durduk yere acı çektiren şarkılar diye bir terim varsa bu ona…
Sonu Sürprizli Filmler
İnsan her geçen sene geçtiği senedeki kendini beğenmiyor. Bunu kelimelerle oynayarak daha farklı ve güzel bir şekilde ifade edebilirsiniz. İnsan bir de bu tür aforizmaları daha çok kendinde hissettiği eksikliklerden sonra çıkarabiliyor. Ben mesela, takılmıştım ya Rimbaud’nun sözüne, ben başkasıyıma, her an başkasıydım ya o günden beri aslında dünyam daha aydınlık diyebilirim, her sene başkası olmak pek…