Denir ki şairler âşık olduğu kişiyi değil, âşık olma ediminin kendisini sever. (Nasıl kelime oyunları ama, yani biraz düşününce.) Sevdiğini yüceltir, mektuplarını kafasında yarattığı o kişiye yazar. Ahmet-Mehmet, Ayşe-Fatma, Maya-Mira, Ada-Su aslında önemsizdir. Buna çok fazla katılsam da, yaşanan hayal kırıklıklarından sonra şairin iyiden iyiye içe, içine, en derine, özüne dönmesinin, küskünleşmesinin, yalnızca ve yalnızca sanatına…
Category: Hulki Aktunç
Metni yüksek sesle okumak: Hulki Aktunç ve Çayır Güzeli
Bir yazı kaleme alıp, iş düzeltme faslına gelmişse ilk yapılması gereken metni yüksek sesle, dışımızdan okumaktır. İçimizden okuduğumuzda kulağımızı tırmalayan yerler dışımızdan okuduğumuzda tam da o kısmın öyle kalması gerektiğini bize bildirebilir. (Ya da -ve üzücü olarak- tam tersi de geçerlidir.) Bunun pratiğini benim ve benden önceki nesil çokça yapmıştır sınıfta. Öğretmenler yeni bir parça…