İnsanların hakkımda yorum yaparken söyledikleri şeylerden biri inanılmaz özgüvenli oluşum oluyor. Oysa ben hiç öyle düşünmüyorum. Ya da -dum. Hatta öyle ki, ben bu özgüvensizliğimle -ola ki- özgüvenli gözüküyor ve buna rağmen yaşamakta bu denli güçlük duyuyorsam, gerçekten özgüvensiz olan ve dışarıya da öyle gözüken insanlar nasıl yaşayabiliyor acaba diye düşünür hâlde buldum kendimi. Elbette…
Month: April 2023
Kafama Göre Şarkı Çevirileri #7 (Stars – Nina Simone)
BoJack Horseman’a her ne kadar 10 üzerinden 8 vermiş olsam da (biliyorsunuz verdiğimiz notlar çok önemlidir =P) hem canım Gamzeciğimin bana armağını olduğu için hem de kendimi ne yazık ki BoJack’in yerine koymaktan alıkoyamadığım için el üstünde tutarım. Dizinin 3. sezon finalinde çalan ve birazdan Türkçeleştireceğimiz bu şarkı, aslında şarkıcıların/ünlülerin ne kadar yalnız ve büyük…
Geçmiş Zaman Olur Ki #4 (Kendini artık tanıyamamak ve Eren)
Hem “kendimi tanımıyorum” demek bile kendimi tanımak değil mi zaten? Vay benim güzel kardeşim be. Bir süredir bildiğiniz gibi geçmişle yüzleşip eski yazılarımı okuyorum. Aslında daha çok eski beni hatırlamaya, gerçekten mutlu muydum yahut mutlu taklidi mi yapıyordum anlamaya çalışıyorum. Belki -varsa- güzel özelliklerimi hatırlatmaya, değişenlerin neden değiştiğini irdelemeye, kötüleri törpülemeye çalışıyorum. Belki de en…
What Remains of Edith Finch’in hikâyesi
Küçükken odamda minik sarı bir dolabım vardı. Kapağına sakızlardan çıkan etiketleri yapıştırırdım, hatta geçici dövmelerimi bile. Annem izin vermezdi kolumu boyamama. Yazın askılarda duran kışlıkların altında oturur, oyuncaklarımla oynardım. Kapıları tam kapanmaz, tam karanlık olmazdı içerisi hiç. Öğlen, içerisi biraz da ışık alınca odama girip çıkanları gözlerdim. İçerisi bir garip kokardı. Tatları bir tuhaf, yerlerde…
Ben, hayatındaki tek gerçek şeyim
Winona Ryder sevgimden de bu blogda çokça söz ettim. Mesela şu yazıda kendisini dünyanın en güzel kahverengi gözlü insanı diye nitelemişim. Düşününce, bunu acaba sonraları kaç kişi için daha söyledim? Dönüp geriye baktığımda (başkaları sorduğunda yok-mok desem de) “celebrity crush” denen naneyi de dibine dek yaşamışım küçükken. Hepsi de birbirine benziyormuş hakikaten. Hatta geçenlerde (dört-beş…
14 senenin ardından: 2023’te Blogger’dan WordPress’e geçiş
Bu yazı normalde yazdıklarımdan biraz daha farklı olacak çünkü tamamen ne yapıyorum ve neden yapıyorum temelli gideceğim. Ne yapıyorum? Belki fark edenler olmuştur, siteyi .com’a taşıdım ve blogger’dan ayrıldım. (Aslında tam anlamıyla ayrılma da denemez, onu da anlatacağım.) WordPress’e tümüyle (geçmiş yazılar, medyalar, okuyucular vs.) geçiş ise hayli basit. Daha önce bunu neden yapmamışım diye…