Edebiyat dedikodularını, normal dedikodular gibi severim, hatta biraz daha çok severim çünkü Oscar abimizin dediği gibi: “Her dedikodu, kötü bir kesin bilgiye dayanır.” Bir şekilde okuduğum ve özellikle sevdiğim yazarların günlüklerini okumak beni inanılmaz keyiflendirir, hatta birçok yazarın günlükleri diyebilirim ki yazdığı ne idüğü belirsiz kitaplardan ihyadır. Mektupları eğer o “büyük” aşklarına değilse inanılmaz doludur,…