Sen artık güncesin blog, ara ara seni terk etsem de ilk günkü ihtişamını koruduğun için sana teşekkür ederim. Günce. Bir zamanlar sahaf açarsam koyacaktım bu ismi, yayınevi de olabilirdi, kızım olursa da koyabilirdim. Artık başka isim buldum ona, onu koyarım belki. Belki, kedim olursa ona derim, belki de sadece blog’un adı artık günce olur. Şunu…
Month: April 2017
Tiyatrodan Nefret Ediyorum ve Senden De
Bu hafta yine kültür mantarlığı yaptığım bir dönemi geride bıraktım, yani aslında hafta bitmedi evet, ama bana bu kadarı yeter. Pek sevgili “kardocum”un (asdfhugklg) baskısı üzerine IKSV kapsamında nefis bir filme gittim. Ve onun verdiği aşkla da, birkaç gün sonra dediği, “Talimhane Tiyatrosunda Lorca oyunu varmış, Kanlı Düğün, herkes geliyor, gidelim, sen de gel”ine karşı…
Closer Üzerine Pek de Gerekli Olmayan Bir Yazı
Birçok ünlü yazarın dediğine göre, yazma işinde ustalaşmak için sadece paslanmamak adına bile olsa, her gün bir şeyler karalamak lazımmış. Nasıl ki her idmanda bir basketbolcunun -ne kadar iyi olursa olsun- şut çalışması gerekiyorsa, ve bu çalışmalarını hatta bazen maç içerisinde tam olarak gösteremese bile, çalışmadığında daha kötü olacağından ötürü bu disiplini kendine edinmesi gerekiyormuş….