Marlon Brando bir şekilde kapitalizme ve içinde yaşadığımız yıllara dair söylemek için can attığımız şeyleri, çok kısa sürede ve (büyük ihtimalle) 1989 yılında söylemiş. Eh, bize de çevirmesi kaldı.
*
Gazeteci: Gelmiş geçmiş en iyi aktör kabul edildiğinizin farkında değil gibisiniz…
Marlon Brando: Gelmiş geçmiş en iyi aktör Tim’dir (köpeği). Canı bir şeyler yemek istediğinde hemen beni seviyormuş gibi davranır. Hadi, git bakalım buradan (köpeğine).
Gazeteci: Yo yo, yani gerçekten öyle kabul ediliyorsunuz.
Marlon Brando: (Öyle olmasam bile) bu neyi değiştirir ki? Görüyorsunuz ya, bu bir hastalığa dönüşmüş durumda artık Amerika’da. Habire kim kazanmış, kim kaybetmiş mantalitesiyle olaylara yaklaşıyoruz. Kim iyiymiş, kim kötüymüş… Hangisi en iyisiymiş, hangisi en kötüsüymüş… Bizlere sürekli aşırı uçlarda düşünmemiz tembihleniyor ve ben bu durumdan hiç hoşnut değilim. Herkesin kendine göre farklı farklı değerleri mevcut. Kimin hangi konuda en iyi olduğu gibi şeyleri filan düşünmek istemiyorum. Yani, sahiden soruyorum, bunun kime ne faydası var ki?
*
Yaptığın şeyden zevk alıyorsan ve yaptığın şeyden beklentin sadece zevk almaksa tabi, iyi olup olmamak umrunda olmuyor…
Ben de bunu kendime uygulamaya çalışıyorum hahahah