Mesela şöyle bir albüm kapağına sahip plak geldi dün. “1974-Fransa” baskısı. “Sihir”ini ise: “Konser sırasında çakmak ve kibritleri havaya kaldırılması ilk kez bu turne sırasında gerçekleşir ve günümüze değin sevimli bir gelenek olarak sürer.” diyerek özetlemiş Gökalp Baykal. Kapağın bu fotoğraf seçilmesinin de hikayesidir bu aynı zamanda. Kendi fikrimi söylemek gerekirse, belki de gördüğüm en güzel kapaklardan…
Month: October 2010
Dünyanın En Kırmızı Yanaklı İnsanı
Biraz daha şişmanladım son zamanlarda. Bembeyaz saçımın örgüsünü bir hemşire açıyor şimdi. Halbuki bastonla yürümeye başlayalı daha şunun şurasında 5 sene olmuştu. Nereden geldi bu düşüş? — Saçım kadar beyaz olmayan bir hastanedeyim; hava gri, pek daral geldi. Boynumu açıyorlar neyse ki. Çok sıkmıştı şu baş örtüsü, hemşire onu da açtı. Elleri ne kadar da…
-Altyazılı- Günün Fotoğrafları
asajkdhafjfgsdgdşfhlöfghşfgh Bob’ı çok özlemişim bu belli. 3 fotoğraf var biri gülmekten ölmelik (tipe ve duruşa gel). Biri düşündürücü ve biri de üzücü. Öyle du bakalım. “Eğer başka bir yerde olsaydık senin o lanet burnuna yumruğu çakmıştım.” “Seni sorgulamıyorum çünkü (senden) bir cevap beklemiyorum.” “(Karşılıklı oturup) konuşabileceğime inandığım bir ya da iki kişi var.”
bazenbirkitaptayazansadebircümlebileokitabısevmeniziçinyeterlidir
“Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum, hâlâ öyle!” Barış Bıçakçı’nın bu yorumuna bir de şunu ekleyelim “kitap”ın yanına, anlatım bozukluğu yapmamaya çalışarak: “… ve izlemek için film” diyelim . Heh, işte oldu mu size Can. Ne kitap, ne de film önermemi istemeyin benden, kalbimi de istiyorsunuz çünkü! Bundandır bütün bu önerememezliğim….
Kısa Kısa #5
– bazı adamlar yaşlandıkça yakışıklaşıyor ama yaşlandıkça güzelleşen bir kadın henüz görmedim. – siyah&dar&deri pantol almadan ve bir gün onunla gezemeden bu dünyadan göçersem cidden gözüm açık giderim. – ben dede olunca torunumu okuldan almak istiyorum dedim, bir ilkokulun önünden dedesi ile geçen kız çocuğunu görünce. yokuş aşağı elele tutuşmuş, koşarak iniyorlardı. ama sonra korktum….