Babası, yanından geçen sahilin en güzel -kendisi gibi dul- kadınına bakakalmıştı. Bembeyaz elbisesinin içinde gösterişli kollarıyla, kaslı bacaklarıyla, parfümüyle dilinin ucunu alt dudağının üstünden-üst dudağının altından geçirerek yanından süzüldü taa karşı kaldırıma. Peri. Yüz seksen derece kafasını ona döndürerek bakıyordu herkes. Ayaklarında, bileklerine kadar uzanan sandaletler; bileklerinde boncuklar, bileklerinde dövmeler… Herkesin biraz genç hissetmesini sağlıyordu…