Eskiden, idolüm de diyebileceğim seviyede sevdiğim çok fazla sanatçı vardı. Küçüklüğümü düşünüyorum mesela sporcular (evet, sanatçı sporcular) çok fazla yer kaplıyordu: Hagi, Jordan, Iverson, Ronaldo… Sonra biraz büyüdüm oyuncular aldı yerini Al Pacino, Al Pacino ve Al Pacino. Daha sonra kurmaca yazarları, sonra sonra filozoflar ve şimdilerde psikiyatrları seviyorum… Ama bütün bunları içinde barındıran biri…
Month: April 2020
Bir şeyin gerçek olması için gerekenler üzerine
Say Anything…‘i yeniden izledim. Yeniden izleme konusunda geçtiğimiz on yılda çok tutucu idim. 10’lı yılların sonuna doğru adımlarını yeniden attığım yeniden seyretme işinde kendimi görmem beni çok memnun ediyor. Sözgelimi bu film. Neydi sevdiğim? Bunu bulmaya çalışmak, kendine anlam verememek ya da kendinle, o güzel bebekle zamanın içinde gurur duymak. Bütün bu duyguların karmaşası, çok…
Korona Günlerinde Yazarlık
Başlık biraz aşırma evet. Bu yazıyı yazmadan evvel internette aratınca ilk çıkandan arakladım evet. Zaten siz de biliyorsunuzdur evet. Bizimkisi de aşk sayılır evet. Eh. İnsanın kendine dönmesi, kendini bulması, kendini yeniden keşfetmesi için çok uygun bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemi kendine ayırabilenler, evden çalışanlar, ücretsiz izne ayrılmak zorunda bırakılanlar, ücretli izin ile gününü gün…