Hayat bazen de böyle. Eğlenceli yazılardan bahsetme planları yaparken dünya işte böyle yıkılır, neden bahsedersen bahset artık biraz boştur ve altında kalırsın yaşanmışlıkların. Çoğu zaman böylesi durumlarda düşüncelerimden utanırım. Yani sadece o durum anında ya da sonrasında değil ama öncesinde aklımdan geçen düşüncelerimden bile utanırım. Bu yazıları da ben bir köşede dururum, hayaletim yazar. Aslında…
Category: Köşe Yazısı
Özlem, Kötülük ve Koku
İsmi masamızda geçen insanlar hakkında hissettiklerim bir süre sonra hep özlem duygusuna dönüşüyor. Lisede, or’da-bur’da benimle uğraşan kişileri, ne bileyim içten içe gıcık olduklarımı, hatta o an orada olsalar bunlar niye burada diyeceklerimi, ve dahi yapmacık bulduklarımı bile özlüyorum. İnsanların garip bir bileşimi olsa mesela, mükemmel insanı yaratsam kendimce, hani derler ya öyle, yine de…
Değişme İhtiyacı
İnsanlar değişim konusunda genellikle ikiye ayrılıyor. Bir taraf, insanın özünde hiç değiş(e)meyeceğini düşünürken (özündeyi ben ekledim, öteki türlü çok ahmakça geliyor çünkü kulağa) öte taraf da insanların sürekli bir değişim içinde olduğunu belirtiyor. Ben, ikisine de katılıyorum çünkü hep dediğim gibi hiçbirinizle döğüşemem. Ancak, burada unutmamız gereken şöyle bir durum var ki, biz insanlar topluluk…
Odadaki File Ne Çare?
Freud’u çok seviyorum. Sadece bilimadamı değil safi insan özelliklerine, sözgelimi müthiş hınç dolu bir melankolik olmasına bitiyorum. Fakat, kendisinde en çok hoşuma giden küstah insana had bildirmeyi şiar edinmiş olmasıdır. Tıpkı kendinden öncekilerin, bir nevi olmak istediklerinin, kahramanlarının yaptığı gibi—gerçi onların “had bildirme” gibi bir amaçları var mıydı çok emin değilim. Pekiyi, kimmiş bu kahramanlar?…
Türk Gençliğinin Godot’yu Beklemesinin Asıl Nedeni
Hey gidi eskinin buster’ı, şimdinin Martin’i bu nasıl başlık?!! Hiç de sevmediğim hitaplardan biridir genç, gençlik, gençler vb. Kendimi de katarak yaptığım bu garip tespitin nedenlerini ve buraya nasıl vardığımı anlatmak istiyorum. Bu sefer girişi uzun tutmadan doğrudan konumuza geçelim. Sürekli ağlansam da birçok kişiden daha şanslı bir insanım. Benim ağlanmalarımın sebebi de şanssızlıklarımdan değil,…
Ben bilinmez bir hazine idim; bilinmek istedim ve bu blogu yarattım.
Bu blog yazısı, bu zamana kadar yazdıklarımın en iyisi olacak; zaten hep öyle değil midir? Eskiden yazdıklarımızı, eski benliklerimizi, sevgilerimizi, düşüncelerimizi yakıp yıkmak istemez miyiz? Kafka’nın ölüm döşeğinde hissettikleri, yakın hepsini yakınması bu değil midir; yahut, ilk yayımlananlarını reddetmesi yazarların, ilk eserlerini dinlerken utanması şarkıcıların? Hepsi temelde en iyisi şimdi, hepsi temelde en iyisi bu…
Beni Terk Etmedi, Beni Bırakıp Gitmedi!
O kadar zaman olmuş ki blog yazmaya başlayalı… Taaaa Yasemin Moriler döneminden beri bir şeyler karaladığımı uygulamanın birinin sürpriz yapıp, başlıkta sözleri geçen parçayı bana çalması ile fark ettim. Kendisi ile bire birde tanışma şansım olmadıysa da, tıpkı Nedim Saban yahut Yekta Kopan’a yaptığım gibi blogumu takip ettirmek adına onun bloguna da yorumlar yapar, uzaktan…
Hakiki Ruhlar
Filmlerin, televizyonun ve internetin yaptığı ama iyi kitapların hiçbir zaman yapmayacağı şeylerden biri de sanırım bizlere nasıl hissetmemiz gerektiğini bilinçli yahut bilinçsizce öğretmeye çalışmaktır. Evet evet, biliyorum nasıl ki filmler yokken kitap okuduysa insanlar, filmler varken de bunlarla uğraşıyor, evet malum platform öncesi de indirmekle uğraşıyorlardı, evet kabul ediyorum. (Bakın bu bile, yani daha söze…
Korona Günlerinde Yazarlık
Başlık biraz aşırma evet. Bu yazıyı yazmadan evvel internette aratınca ilk çıkandan arakladım evet. Zaten siz de biliyorsunuzdur evet. Bizimkisi de aşk sayılır evet. Eh. İnsanın kendine dönmesi, kendini bulması, kendini yeniden keşfetmesi için çok uygun bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemi kendine ayırabilenler, evden çalışanlar, ücretsiz izne ayrılmak zorunda bırakılanlar, ücretli izin ile gününü gün…
Sorun – Sor
Aslında fevkalade şeyler kaleme alan ancak o artık yazamadığı, hiçbir şekilde üretemediği kıt döneme girmiş; bunun üzerine de hayatındaki bazı sorunları çözmek, ama daha çok da yazabilmek adına bir psikiyatrı ziyarete gitmiş bizim yazar. Temel sorunu narsistik kişilik bozukluğu olan bu adamı tedavi etmek adına kolları sıvamış doktor, ancak bu gibi sorunları olan kişilerin tedavisi…