Pek arkadaşım yok, olanları da niye sevmediğimi bazen anlayabiliyorum. Bazen üzerinde çok durmadığımdan anlamıyorum, aslında bu da bir tercih. Sıkı bir insansevmezim ben. Yalan yok, katlanamıyorum çoğu zaman. Katlanabildiklerime hâlâ şaşırıyorum. Bazılarını öyle çok sevmişim, öyle değer vermişim ki inanamıyorum. Bazılarına da hak ettiği hâlde pek de değer vermemişim. Yazık, hayat böyle hep. Sildiklerime, yazmadıklarıma,…
Category: Köşe Yazısı
Olan Bitene Dair Hissettiklerim
“Bir insanın kendisinden çok şey istemesini anlıyor ve onaylıyorum. Ama bu isteği başkaları üzerine de yayar, yaşamını iyi uğruna sürdürülecek bir “savaşa” dönüştürürse, bu konuda bir yargı vermekten kaçınırım; çünkü savaşa, eyleme, muhalefete en ufak değer vermeyen biriyim; dünyayı değiştirmeye yönelik her girişimin, sonunda savaşa ve şiddete yol açacağını bildiğimi sanıyorum, bu yüzden hiçbir muhalefet…
Kadınlar Hakkında Yazmaya Çalışmak
Erkeklerin gözünden kadınlar değil. Salt kadınlar. Kadınlar hakkında yazmak istiyorum. Bir öykü, bi’-bir şey. Ne olduğunu bilmiyorum. Önemsiz de isim vermek zaten. Ama hangi kadınlar hakkında olduğunu biliyorum: Kocası ölünce nihayet kendi için bir şeyler yapmaya başlayan, onca zaman boşu boşuna yaşlanan, kendini hiç düşünmeyen, hatta erken ölen kadınlar hakkında. Veya her şeyden korkan, korkutulan, feminist…
Kitabı Yarıda Bıraktıran Şeyler – Çeviri Metinlerdeki İsim Sendromu//Yer İsimleri
Sonda ve not olarak söyleyecektim ama şimdi diyeyim: Ben hiçbir kitabı yarıda bırakmam. Kendime eziyet ede ede okurum. Birazdan bahsedeceğim kitaba ara verdim, gene döneceğim ama inanılmaz sinirliyim. Kütüphaneme okuduğum kitapları yerleştirirken yere düştü. Bu tür olaylara kozmik anlamlar yüklemeyi seven ben, hemen aldım çok güzel kapaklı kitabı ve bir köşeye koydum. Demek ki okunmayı…
Orhan Pamuk ve Ben Bir Ağacım üzerine
Orhan Pamuk’un, ülkemizin öteki pop yazarlarından farklı bir yerde durmasının tek nedeni var. Yeteneği. Onun yeteneğini kimse inkâr edemez. Kimileri bu yetenek sözünü sevmez, çalışmak der. Çalışmak önemlidir gerçekten. Orhan Pamuk da çalışmak der. Hatta bununla ilgili -belki para kazanmak için- kitap da yayımlattırmıştır. Ama ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Hatta çalışsaydı daha iyi yazabileceğine de…
Ahmet Erhan Anım
Geçenlerde sipariş verecektim internetten, yine kitap alacaktım. Bakarken kitaplara, imzalı olanlara da bakayım, dedim, Uygun bir şey çıkarsa alırım. Garip olan bu değildi. Ahmet Erhan’ın ilk şiir kitabının, ilk baskısının imzalısını gördüm. Dedim, Alsam mı almasam mı. Yine hayaller kurmaya başladım, dedim, Nasılsa ileride yazar olacağım, Ahmet Abi genç, alırım imzalatırım, hem de kendi adıma….
Midemi Bulandıran Şeyler
Bunu seri olarak yapmayı tasarladım. İlk sayısında yer vereceğim konuysa kesinlikle nitelikli edebiyattan az anlayan insanlar. Bu kişileri bir milyon kilometreden seçebilirsiniz. Pek bir şey bilmedikleri gibi, çok şey konuşmaya çalışırlar. Durduk yere yazarlardan alıntılar yapıp, bir şey biliyormuş havalarına girmeye bayılırlar. Acınası bir durum. Bazıları vardır, iğreti durmaz; bazılarının yapmacıklıkları bellidir ya, onu diyorum…
Harry Potter’ın Sevilme Nedeni
Film hakkında konuşacağımdan, cevabım: Yardımcı oyuncuları. 3 adet ergenin yanında 10 sene boyunca rol kesen oyuncuları şöyle bir yazalım. Önce bir yazalım çünkü. Çünküsüne sonra geleceğim. (Herhangi bir sırayla yazıyorum yanlış anlaşılma olmasın.) Alan Rickman, Timothy Spall, Maggie Smith, Ralph Fiennes, Jim Broadbent, Julie Walters, Kenneth Branagh, Gary Oldman, Emma Thompson, Helena…
“Kitabı Kapağına Göre Yargılama” Saçmalığı Üzerine
Başlıktaki gibi sözler etmişse de bazıları, okumadığın bir kitabı ilk olarak kapağına göre değerlendirirsin. Bu şaşmaz çünkü okumamışsındır işte, adı üzerinde. Elindeki tek veri budur. Tanımadığın insanı gözlemleyebilirsin belki ama tanımadığın bir yazarı gözlemlemek ne yazık ki bedava değil. Satın alman lazım. İşte ben de yine “tam da bu yüzden” diyorum ki: “Madem kitap basacaksın/basıyorsun…
Sonu Sürprizli Filmler
İnsan her geçen sene geçtiği senedeki kendini beğenmiyor. Bunu kelimelerle oynayarak daha farklı ve güzel bir şekilde ifade edebilirsiniz. İnsan bir de bu tür aforizmaları daha çok kendinde hissettiği eksikliklerden sonra çıkarabiliyor. Ben mesela, takılmıştım ya Rimbaud’nun sözüne, ben başkasıyıma, her an başkasıydım ya o günden beri aslında dünyam daha aydınlık diyebilirim, her sene başkası olmak pek…