Canım sonbahar geldi, blogun tozlu sayfalarını wifi öncesi sayfalarını karıştırma vakti. Şaka maka 2010’da wifi mı vardı yoksa ADSL mi çok anımsayamıyorum. 2010’a dair hat’rımda olanlar televizyonsuz bir evde çok çok çok kitap okuduğum, ondan biraz az çalıştığım ve bolca yazdığım. Saçlarımın çok uzun oluşu, Mehmet Günsür sakallarım… Bazı bazı hâlen açık olan bloglara bakıyor,…
Aybüke Yalçın: İyi, Kötü ve Daha Kötü
Kasım ayı birçok şey: Atatürk, öğretmenler, doğum günüm, sevdiğim bir film ve Aybüke. Aybüke benim kişisel meselemdir. (Kişisel gerekli mi emin değilim.) 2018’de kendisinden biraz biraz bahsetmiştim. Ama nasıl ki iyi öykülerin sihri bahsettiklerinden çok aslında bahsetmediklerinde ise, Aybüke de benim için öyleydi. Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü anlayacağınız üzere bugün kendisinden bahsetmeye karar verdim. Aybüke’yi…
Kısa Kısa #31
*Arkadaşlarım bazen bir şeyler anlatırken hızlanmamı istiyor. Onları anlasam da aslında ben yavaş anlatmıyorum. Yaşadıklarımız o kadar sürreal ki, olan biteni dışımdan tekrarladığımda aklım ulan sen ne saçmalıyorsun falan diyor. *Babanın kravatını bağlamasıyla annenin bağlaması arasında anlam veremediğim bir fark var. Sanki karakterlerini ele veriyor. Baba biraz daha erkeksi, saygın bir yakışıklılık katarken, anne daha…
Kafama Göre Şarkı Çevirileri #10 (The Scientist – Coldplay)
Şarkının orijinal video klip versiyonu 1 milyardan fazla kez “izlenmiş”. Dinlemeler, yeniden yüklemeler, onlar ve bunlar desen herhalde 15 milyar kez çalınmıştır. Buna epey şaşırdım. Şarkının bu kadar popüler olduğundan haberim yoktu doğrusu. The Scientist’in müziğini ve o heceleyerek söylenişini hiç sevmediğimi belirtmem lazım. Ama sözleri gerçekten güzel. Hatta bence Türkçesi daha güzel. Daha hızlı…
Mide fıtığı ve öksürüğün faydaları
Elbette mide fıtığı iyi bir şey değil, canım okur, hemen celallenme. Gerçi kimse ne olduğunu çok da bilmiyor. Psikolojikmiş. Miden biraz büzülüyormuş içe doğru, şöyle. Öteki insanlarda da süreç aynı şekilde mi işliyor hiç bilmiyorum. Mide fıtığı olan (ya da olduğunu bilen) kimseyle henüz rastlaşmadım. Kendi açımdan konuşmam gerekirse mide koruyucular pek işe yaramıyor. Acı…
Syndicate’taki tarihi karakterler ve haklarında biraz eğlenceli bilgiler: Dickens, Darwin ve (neredeyse) hepsi
Arkadaşlarımın zoruyla, hayli gönülsüz başladığım Doctor Who’nun henüz üçüncü bölümünde Charles Dickens’ı bir karakter olarak karşımda görünce havalara uçmuş, üç saniye içinde diziye bağlanmıştım. (2017’ye dek böyle sürdü bu.) “Geçmiş ve geleceğe gidip gelmekle kalmıyor, bir de zamanın ünlü isimleri ile mi rastlaşıyorlar, ohaaa” falan diye çıldırdığımı anımsıyorum. Dickens yalnızca benim değil, benim yüzümden arkadaşlarımın…
Ebru Acer, Aysel Önder ve Reyhan Taşdelen: “Özel” Değilsiniz Yaptıklarınız Özel
Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Bunun çok sık olmadığının farkındayım. Annemden mi başlamalıyım? Belki de öyle. Annem uzunca bir süre politik doğrucu bir tavırla özel dediğimiz çocukların eğitmenliğini üstlendi. Küçüklüğüme dair en belirgin hatırladığım şeylerden biri, eğitim kurumundaki o çocukları inanılmaz kıskanmış oluşumdur. Annem onlara, arkadaşlarıma, çok, çok, çok ama çok sabırlı iken, belki de sabrını orada…
Derin, Gelin ve Değişmeyen Zaman
Tuncay Abi, “Artık yaşım geldi herhalde,” diyor, bir zamanlar çocukların su tabancasıyla kovaladığı kediler kendisine hatırlatıldığında. Artık mahalledeki her kediye babalık yapıyor, suyunu mamasını eksik etmiyormuş. Karısı (sizi eş ilan ediyorum!!!!) -Esra Abla- bana dönüp, “Sen de seviyor musun kedileri?” diye soruyor. Biraz düşündükten sonra, “Bizim durumumuz biraz farklı,” diyorum, “teyzemden bize fırsat kalmıyor.” Gülüşüyorlar….
Editör Ceketim #3 – Çemberimde Gül Oya & Çağan Irmak
Bundan 4-5 ay öncesi olmalı. Müjdat Gezen’in kanalında vakit geçiriyorum. Türkan Şoray, Perran Kutman, İlber Ortaylı derken algoritma pek sevdiğimiz Çağan Irmak’ı da öneriyor bana. Bitirdiğimde, keşke arkadaş olsaydık diye geçiriyorum içimden. Bazısıyla böyle oluyor. Çoğu ile tanışmasak daha iyi diye düşünürken, kimileriyle de tatlı tatlı geçinirdik gibime geliyor. Yayından sonra, birçok insana göre Türk…
Hadestown – Aşka küsülür mü?
Bugün size entellektüel (evet, kim ne derse desin, iki l ile yazılır bu) bir yazı kaleme alacağım. Her zaman olduğu gibi türlü rastlantıların bir araya gelip beni bulduğu, çok da ilgi çekici gibi görünmeyen ama bi’ şekilde de okumaya devam edeceğiniz kısa bir öyküyle başlayacağım. Sonra üzülüp, “Üzerinde çalışıp eli yüzü düzgün bi’ öyküye mi…