-
Cennet Sendromu
-Bir anda Esmerelda oldu senin için yani. -Bilmem, bana su verdi. Daha önce kimse bana su vermemişti, aynı bardaktan hem de, tiksinmeden içtim. -Şu bardak mı? -A-ha. -Sonra? -Sen cennet sendromu nedir bilir misin? Bu aslında psikiyatrla– -Yani ne alakası var şimdi bunun konuyla, detaylarda çok boğul– -Dur bi’ dakika. Dinle. Bak, bu cennet sendromu…
-
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
İle “Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı” kuzen sanki -hep ikisini karıştırırım-, “Çok Eski Adıyladır” ile de kardeş -kardeşler karışmaz-. Bilemiyorum. İsimlerini çok sevdiğim bu kitapların içeriklerine bayıldığım söylenemez. Sadece Bilge’ninki için bir şey demek istiyorum, daha önce yine internete konulmamış şu cümleler, benim kitapta en vurulduğum kelimeler, nasıl olmaz bilmiyorum, belki de yine ben bulamadım: “Oysa…
-
Al Sen De Büyüyorsun Gün Be Gün Acele, Küçük Bir Kızı Üzmeye
Sadece üstteki cümleyi yazmak da yeterdi sanırım. Sonra diyorlar ki neden Candan Erçetin, neden Mete Özgencil, neden Sezen Aksu. Tüm bu aşağıda yazılacak kelimeler, “Al” diye bir şeyi renk anlamında kullanmamalar, küçük eller, belki de ninniler, ezgiler için. Bunları yaparken nazik olabildikleri için. Durduk yere acı çektiren şarkılar diye bir terim varsa bu ona…
-
Bazılarından, Bazı Kayda Değer Alıntılar*
“Saksağanlar, saksağanlar benden bir şey çalamazsınız. Her şeyimi veriyorum size.” “Sen kendini hiç beğenmiyorsan, herkesin seni ne kadar beğendiğini dinlemekten daha sıkıcı bir şey olamaz.” “Ne kimseyi seviyorum, ne kimseden nefret ediyorum; ne şunu aldatmak, ne berikinin ardına düşmek istiyorum; ne şununla şakalaşmak, ne de ötekiyle eğlenmek istiyorum.” “Bu gölge satılık değildir.” “İyiliğin ne olduğunu…
-
Kısa Kısa #17
* Sigara içenlere 2. sınıf insan deyip; sigara içmeyen ama önüne konan yemeği seçen, çöpe döken, ona bokmuş gibi bakan şımarıklar… Siz benim gözümde 5. sınıf insan bile değilsiniz. Bunu bilin de… (Umarım ileride açlıktan geberecek pozisyona düşersiniz de, görürüm sizin çükünüzü!) * Sürekli “Ondaaan sora” (Ondan sonra) diyen insan! Seni hiç sevmiyorum. *…
-
Kısa Kısa #16
* Yan binada bir çocuk ağlıyordu; kumandayı alıp “mute”a bastım ama bebek ağlamaya devam etti =( * The Godfather: Part III’yi sevmeyenleri kınıyoruz =( * Paul Newman diye karizmanın başkanı bir herif yaşamış bu dünyada. Şu zamanda yaşasaydı ne Brad Pitt oyuncu olabilirdi, ne Johnny Depp filan kalırdı sanırım… Güzel uyu Paul =( * Gençlik…
-
Kısa Kısa #15
*Annesine yardım etmek için pazara gidip, kaldırabileceğinden daha ağır poşetleri taşırken bacağının her yerini -doğru dürüst taşıyamadığından- o poşetlerle çizmemiş olanlar bizden değildir, biraz eksik büyümüştür o çocuklar. *4-5 piçten biri otoparkta işini yapmak için kendilerini çıkartmaya çalışan otoparkçıya: “Amma da cesaretlisin sen amca,” dedi, diğerleri de anırarak güldü. Orada türlü küfürler savurdum etrafa ama…
-
Bob Dylan’dan Turgut Uyar’a Doğum Günü Şarkısı – Yılgınlar Sokağı
Hem çok fazla değeri verilmediği, hem de pek şairane (işte aradaki göndermeleri filan yakalayacağınızdan eminim) olduğu için bu şarkıyı seçtim Turgut’uma, umarım sever. Veya dinleyip sevmiştir zamanında. Şimdi sen yaşadın, Bob da yaşadı ve diğer efsaneler de yaşadı ve öldüler veya ölmek üzereler ya… Siz bu dünyada “yaşarken” ben yoktum ya… Belki de hiçbir şeye…
-
Kısa Kısa #14
*Cemil İpekçi’yi ne kadar bilirsiniz bilmem. Adını duyunca tiksinir ya da söyleyene ters ters bakar ya da kıkırdarmısınız onu da bilmem. Ama Türkiye’deki -kesinlikle- en egolarından sıyrılmış, en saçmalamadan komik, en mantıklı konuşan, en mükemmel insanlardan biri olduğu kesin. Ayrıca fazla gelişmemiş bölgelerimizde yaptıkları da çok güzel. Ayrı düşündüğümüz çokça şey olmasına rağmen arkadaşım olsun…
-
A-na ve Pilav – 2 (Ve son)
A-na ve Pilav -1 “Hey, Ana!” dedi annesi. (“Ana mı, ne güzel bir kısaltma! Ana, Ana, Ana!”; ama ilk “A” şapkalı!) Bu çağrıyla beraber altın sarısı ince at kuyruğu, boynunu döndürdüğü tarafın tersindeki kırmızı yanağa çarptı ve Kleopatra’nın banyo yaptığı Akvaryum’u andıran gözlerini ise Dorotoye ve bana dikti. “Siz ikiniz, yüzmeyecek misiniz?” demiş annesine, o…