Asaf Halet Çelebi Galt’s’ray şiirinde “Ebedî vakansta çocuk olamayacaksın artık.” der. İnsan bi’ burulur. (İnsanı bi’ burur.) “Çocuk olamayacaksın artık.” çok büyük&üzücü&kırıcı bir laftır. “Neden olamayacakmışım ki?” diye atılır benim gibiler. Zaman geçtikçe biraz daha anlaşılır. Geçenlerde çocukluğumun en güzel günlerinin geçtiği, Dost İnternet’in gidiş yoluna göre solunda kalan Çavuşoğlu’na yürüyordum. Bizim saha kapanmış. Yerini…
Ama… #4 ve Bir Alıntı
Onu bunu bırakın da, alıntı bu filmden değil, bir kitaptan. Ama ne kitap! Yani “ama ne kitap” dediysem sizi bilmiyorum fakat bilmem kaç sene önce dediğim bir laf gibi, sırf bu tip cümleler için bile sevebiliyorum ben kitapları, tamamı güzel olmasa da olabiliyor. Neyse, şöyle: “Bizi -bundan sonra- düzeltse düzeltse sahici bir karamsarlık düzeltir.” Piuvv..
Ama… #3
“Duquesne Whistle” ile sokaklarda tarz tarz yürümek -sanki klip çeker gibi-
Sesi gitgide Tom Waits’e benzedi bizim Bob’un. Rahatsız olabilir bazıları ama benim garip bir şekilde hoşuma gidiyor. 71 yaşında 34. stüdyo albümünü çıkarıp, eli cebinde, kafasında garip (hasır?) şapkasıyla sokakta tarz tarz yürümektir Bob Dylan. 34 albüm boyunca 80’lerin ortasından sonra birkaç şarkıya özel klip çekmektir. Bu alttaki de yeni şarkısı. Duquesne Whistle. Melodileri, klibi,…
Tostoparlak Tavşan
Bir adam yuva edinmiş kendine gözleri ıslaklıkla çalınıyor diyor ki seni üzen ne? O sırada göğsünden rengârenk çizgiler kalkıyor susuyor bir çeşmeye varıyor su yerine kan içiyor, akan kanlar oluk oluk bir başka ciğere doluyor, bir adamı kurtarıyor kan bir bakış kazandırıyor, beriki çocuğuna sarılıyor -aferin ona.- Kan dağılıyor ve insan oluyor, kan insanı kaldırıyor…
Kadın vs. Erkek #2 (Nadal vs. Graf) – Benimle Evlenir Misin?
Serilere devam edelim dedik dedik, bak ne oldu şimdi? Bu serinin ilkini daha demin yazdığım ‘ilk’e tıklayarak görebilirsiniz. (Onu bunu bırak da yıl 2010 iken ne de hevesliymişim bir şeylere neyse.) Bu sefer farklı ama. Facebook-Twitter gibi çok çok fazla geçici, salak dedektörü (bak bu tanım hit olur) ve sıkıcı şeyleri kullanmadığımdan, bu video sürekli…
Ama… #2
Bu seriyi de unutmuşuz resmen. Kaçıncı seri bu yapmaya kalkıştığım ve unuttuğum. Üşengeçlikten öleyazıcaz. Ne üşengeçliği bilgisayardan film izlemediğimizden. Gerçi kaydettiğimiz 10 tane “Ama…”lar vardı. Evet ama…
Kısa Kısa #21
*Kate Winslet, Natalie Portman, Keira Knightley, Rose Byrne, Winona Ryder sanki aynı ana-babadan doğmuşlar. *Sedat Yazıcı’nın bir evi var… Her önünden geçişte vay amk diyorum. *Sigaraya gerçekten savaş açılsa, yani devletler tarafından filan dünyada böyle bir problem kalmazdı. Bırakın şimdi eroin filanla kıyaslamayı kimse tütünü alıp sarıp içmekle o kadar uğraşmazdı. Tabi bunun için kaçakçılıkla…
Kısa Kısa #20
*Bir duvar yazısı: “THEY LIE, WE DIE” (“Yalanı söyleyen politikacılar, ölen biziz.” Espiri: “lie”ın iki anlamda da kullanabilmesinde. “Onlar yatışta, ölen biziz amk” gibi.) *Vurucu cümlelerin havası bir süre sonra sönerken, saf cümle yüz yirmi bin sene sonra da yaşayacaktır. *Yaşlı birinin, kendinden daha yaşlı bir kadını görünce “teyze” muhabbetine girmesi kadar sinir bozucu bir…
Yaşlanmak-mık.
Bi’ arkadaşım demişti ki neden hikayelerin hep yaşlı, bunak ve/veya aptal kişilerden oluşuyor? Ben de ona demiştim ki çocuklar da vardı bazılarında aslında. Çocuk büyüsünü kaybettim sanırım zamanla ama çok özledim. Neyse bak şu geldi aklıma: “Yaşlandığımı anlıyorum; en şaşmaz belirti de yeniliklerin beni ilgilendirmemesi, eğlendirmemesi; belki de temelde yeni olmadıklarını, olsa olsa eskinin ürkek…