İnsan her geçen sene geçtiği senedeki kendini beğenmiyor. Bunu kelimelerle oynayarak daha farklı ve güzel bir şekilde ifade edebilirsiniz. İnsan bir de bu tür aforizmaları daha çok kendinde hissettiği eksikliklerden sonra çıkarabiliyor. Ben mesela, takılmıştım ya Rimbaud’nun sözüne, ben başkasıyıma, her an başkasıydım ya o günden beri aslında dünyam daha aydınlık diyebilirim, her sene başkası olmak pek…
Pezevenk ile Pet-Shopçular ve Çiçekçiler arasındaki muazzam benzerlik
Pezevenk dediğimiz er kişisi, orospu dediklerimizi satar. Orospu dediklerimiz insandır esasında, yani insan satar. Bu pezevenkler kendilerini sattıkları için orospu diyoruz onlara. Aslında orospu kötü bir kelime değil. Üstelik yüzyıllardır her şey değişmesine rağmen bu değişmemiş. Çağımızın köleliği diyemeyiz ama kölelik olduğu ve uzun süredir değişmediği kesin. Bu kadar değişime yatkınken dünya, tümüyle aynı…
Renkli Pantolon ve Sigara
Gün geçmiyor ki ülke siyasetten geberirken sevgili Martin, eski buster, adı gereksiz arkadaşınız, toplumumuzun, bir kanayan yarasına daha tentürdiyot sürmesin. -İğrenç- Hayatım boyunca takılmadığım herhangi bir konu olmadı ama bunu dile getirme sürecim hep uzun sürdü. Gerek takıldıklarımın önemsizliğinden -gerçekten önemsiz- gerek daha önce söylendiğinden. Baktım kimse söylemiyor ben bir el atayım dedim bu meseleye: Bu renkli…
Ferit Edgü ve Ansımak
“Biliyorum bu duvarı benim için yapmışlar. Bilmediğim bir şey var: Ben içindeyken mi örülmüş, yoksa dışındayken mi?” Bu cümle başlı başına bir başyapıttır. Öykünün güzelliği çirkinliği bir tarafa bu tip cümleleri okumak bile çok önemli artık. Zevkten dört köşe olacağım kitapları ya okudum ya da onlar gibi kitapları okurken artık eskisi gibi…
Oscar Saçmalığı
* Oscar büyük bir saçmalıktır. Bunu izleyen insanlar da salaktır. Yazık ki, bunu izleyen insanlara nereden bakarsanız on yıldır ben de dahilim. Bu da demek oluyor ki en salak insan oscarını alma yolunda emin adımlarla ilerliyorum. * Yine her zaman olduğu gibi çeşitli yollardan kendimi jüri yerine koyarak izledim bu seneki filmleri, oylarımı kullandım. Dediğim…
Ama… #5
Bunu bilen liseli değildir! Haha, bu cümleyi de mi kuracaktık. Kurduk. Dünyanın en karizmatik kötü kadını olabilir. Evet. Yahut şu an aklıma başka karizmatikkötükadın gelmiyor da olabilir.
Albert Camus’ye Mektup
Çok Sevgili Bay, Felsefenin aslında tek bir sorunu olduğunu, bunun da intihar olduğunu söylediğinizi biliyorum. Çok da haklı olduğunuzun farkında olduğumu belirtmek isterim. Demeliyim ki siz göçtükten sonra, çok şey değişti bu dünyada. Öncelikle cep telefonu diye bir şey çıktı Albertciğim. Bu cep telefonlu insanlar, çok çabuk ürüyorlar….
Bi’ Hikâye Daha Güzel Bitebilir Mi?
Karısı, “Dışarıya mı çıkıyorsun sevgilim?” diye sordu. “Biraz hava almak istiyorum,” dedi doktor. “Nick’i görürsen annesinin onu görmek istediğini söyler misin ona, sevgilim?” Doktor sundurmaya çıktı. Tel kapı ardından pat diye kapandı. Kapı pat diye çarpınca karısının soluğunu tuttuğunu unuttu. Perdeleri inik pencerenin dışından “Afedersin,” dedi. “Ziyanı yok, sevgilim,” dedi kadın. Sıcakta avlu kapısından çıktı….
Siz de bıkmadınız mı?
Bu tip “basit” başlıklar ve başlangıçlar son derece basit insanlar için atılır. Onlar hakkında yazı yazmak bile onların istediği bir şeydir aslında ama yine de kendini tutamazsın. Milyon dolarları alıp götüren adamların, sanki ihtiyacı varmış gibi yaptığı gösterileri vizyona sokması ne kadar normalse, çocuklarını medya malzemesi yapıp, bundan yeni çıkaracağı film, albüm, oyun veya kitabı…
Harflerin Hatırlattıkları #3
Ahmet Haşim: Yürüyen merdivenleri görememesi sevindiren. Bertolucci: RdN’nin verdiği “I will love you forever,” cevabında gizlidir. Cahit Sıtkı Tarancı: Hakkı “35 yaş şairi” ile sınırlandırılamayacak olan. Çehov: Gogol! Donna Donna: Sebepsiz, tercüme ile aktarılamayacak hüzün. Eric Bana: Hani bana diyormuş kızlar, o derece =( Fabl: Svevo! Gene Hackman: Unutulmaz =( Hesher: İnanılmaz deli film. Italo…