Hayat bazen de böyle. Eğlenceli yazılardan bahsetme planları yaparken dünya işte böyle yıkılır, neden bahsedersen bahset artık biraz boştur ve altında kalırsın yaşanmışlıkların. Çoğu zaman böylesi durumlarda düşüncelerimden utanırım. Yani sadece o durum anında ya da sonrasında değil ama öncesinde aklımdan geçen düşüncelerimden bile utanırım. Bu yazıları da ben bir köşede dururum, hayaletim yazar. Aslında…
Özlem, Kötülük ve Koku
İsmi masamızda geçen insanlar hakkında hissettiklerim bir süre sonra hep özlem duygusuna dönüşüyor. Lisede, or’da-bur’da benimle uğraşan kişileri, ne bileyim içten içe gıcık olduklarımı, hatta o an orada olsalar bunlar niye burada diyeceklerimi, ve dahi yapmacık bulduklarımı bile özlüyorum. İnsanların garip bir bileşimi olsa mesela, mükemmel insanı yaratsam kendimce, hani derler ya öyle, yine de…
Kısa Kısa #26
*Akdeniz ülkelerinde, kış sporları ile zenginliğin ilintisi var. Benim pek aram yok, patenle bile. Zenginlikten değil de, babam bunlar için fazla “ağır” biri, annem de fazla tırsık; kafamı gözümü yarmamı istemez. Oysa onunla, o çok kötü kahverengi tahta yatakbaşlıklı odada, elimde biberonum, çok buz balesi, artistik buz pateni izlemişizdir. O kadar artistiğe karşı yapılan buz…
Kafama Göre Şarkı Çevirileri #6 – “Comedown – Joesef”
Geçenlerde mektup arkadaşımın küçükken yapmayı sevdiği şeylerden bahsederken “kaset doldurmak” demesi beni bütünüyle dağıttı. Hemen duygusal ceketimi giydirdi. Merak etmeyin, bununla ilgili bir anımı filan anlatmayacağım. Sadece şöyle bi’ düşündüm, kimlere neler neler verilirdi, kimler neler neler dinlemezdi. Hangi şarkılar ne tür zorluklarla keşfedilir, or’dan bur’dan bulunur ve mana yüklenirdi… Kasetlerin genelde bir yüzü eğlenceli…
Değişme İhtiyacı
İnsanlar değişim konusunda genellikle ikiye ayrılıyor. Bir taraf, insanın özünde hiç değiş(e)meyeceğini düşünürken (özündeyi ben ekledim, öteki türlü çok ahmakça geliyor çünkü kulağa) öte taraf da insanların sürekli bir değişim içinde olduğunu belirtiyor. Ben, ikisine de katılıyorum çünkü hep dediğim gibi hiçbirinizle döğüşemem. Ancak, burada unutmamız gereken şöyle bir durum var ki, biz insanlar topluluk…
Kendime Mektup
Sevgili kendim, Seni tanıyanların çok iyi bildiği gibi bu mektubu sırf o kendinle girdiğin aptal çelınç uğruna yazıyorsun; ama yazıyorsun ya ona bak veya -sınlar. Bu kendinle derdin, sürekli mücadelen ve hırsın ne zaman bitecek? Hemen lafa karışma ama bilmedikleri de var diye, neyini bilmeyeceklermiş, bir de kimsesizliğinden yazıyorsun işte. Yoksa bu zamana kadar verdiğin…
Odadaki File Ne Çare?
Freud’u çok seviyorum. Sadece bilimadamı değil safi insan özelliklerine, sözgelimi müthiş hınç dolu bir melankolik olmasına bitiyorum. Fakat, kendisinde en çok hoşuma giden küstah insana had bildirmeyi şiar edinmiş olmasıdır. Tıpkı kendinden öncekilerin, bir nevi olmak istediklerinin, kahramanlarının yaptığı gibi—gerçi onların “had bildirme” gibi bir amaçları var mıydı çok emin değilim. Pekiyi, kimmiş bu kahramanlar?…
Türk Gençliğinin Godot’yu Beklemesinin Asıl Nedeni
Hey gidi eskinin buster’ı, şimdinin Martin’i bu nasıl başlık?!! Hiç de sevmediğim hitaplardan biridir genç, gençlik, gençler vb. Kendimi de katarak yaptığım bu garip tespitin nedenlerini ve buraya nasıl vardığımı anlatmak istiyorum. Bu sefer girişi uzun tutmadan doğrudan konumuza geçelim. Sürekli ağlansam da birçok kişiden daha şanslı bir insanım. Benim ağlanmalarımın sebebi de şanssızlıklarımdan değil,…
Ben bilinmez bir hazine idim; bilinmek istedim ve bu blogu yarattım.
Bu blog yazısı, bu zamana kadar yazdıklarımın en iyisi olacak; zaten hep öyle değil midir? Eskiden yazdıklarımızı, eski benliklerimizi, sevgilerimizi, düşüncelerimizi yakıp yıkmak istemez miyiz? Kafka’nın ölüm döşeğinde hissettikleri, yakın hepsini yakınması bu değil midir; yahut, ilk yayımlananlarını reddetmesi yazarların, ilk eserlerini dinlerken utanması şarkıcıların? Hepsi temelde en iyisi şimdi, hepsi temelde en iyisi bu…
Candan Erçetin 19 Ağustos 2022 1. Bölüm Setlist’i, Ahmet Güntan ve Hayalet
O zamanlar Dünya isminde bir kızla çıkıyordum. Her şey çok yeniydi. Kendimi yalnızca bu durumun geçici olduğuna değil, aynı zamanda -bir şekilde- Hayalet’in geri döneceğine de inandırmıştım. Dünya takmıştı bu lakabı ona. Yine Hayalet’le misin, gibi sorular sorardı dalmalarımı görünce. Ben işlerin bu hale gelebileceğini öngöremediğim için anlatmıştım olan biteni yeni tanıştığımızda olağanca berraklığınca ve…