Hava yağmurlu. Kedi arkada meeaaauuuuğğğv çığlıkları atarken, Yonca Evcimik-Vurula Vurula çalmaya karar veriyor radyo. Aiihhhy çok severim diyerek ses veriyorum. Şarkı bitiyor. Biter mi? 2023 insanı için hiç şarkı bir kere dinlenip tadında bırakılabilir mi? Bırakılmaz elbet. Peki ben farklı mıyım sanki? Yooo, gayet telefondan bulup, bin kere filan daha dinliyorum üst üste. Sonra elbette…
Geçmiş Zaman Olur Ki #2 (Al Pacino ve Ben) [ve biraz da Havuz]
Bu seriye başlamamın nedenlerinden biri de kendime bile itiraf edemediğim şeyleri kaleme almaktı. Bugün şu yazıdan bahsedeceğim ama aslında hiç de ondan bahsetmeyeceğim çünkü yazı için yüzleşilecek pek bir şey yok. Bunun yerine bana Al Pacino’nun ifade ettiklerinden bahsetmek istiyorum. Kasedi biraz geri sararsak, ben.. Ben her şeyi biraz olması gerekenden geç yaptım, her şeye…
Geçmiş Zaman Olur Ki #1
Neredeyse 14 sene olacak bu blogu kuralı. Şaka değil, şimdiye düzenli yazsaydım belki de site filan sahibiydim, olmadı çok tıklananlardan birinde yazardım. Bilmiyorum böyle bir amacım oldu mu hiç… Bir yandan olsun isterken beri yandan da istediğim gibi yazamayacağım için büyüme fikri korkutmuştur beni hep. Belki başka yerde, o gezi yazılarındaki gibi, olabilirdi, ama bir…
Lolita, Unfinished Swan ve 500 Days of Summer
Hayat bazen de böyle. Eğlenceli yazılardan bahsetme planları yaparken dünya işte böyle yıkılır, neden bahsedersen bahset artık biraz boştur ve altında kalırsın yaşanmışlıkların. Çoğu zaman böylesi durumlarda düşüncelerimden utanırım. Yani sadece o durum anında ya da sonrasında değil ama öncesinde aklımdan geçen düşüncelerimden bile utanırım. Bu yazıları da ben bir köşede dururum, hayaletim yazar. Aslında…
Özlem, Kötülük ve Koku
İsmi masamızda geçen insanlar hakkında hissettiklerim bir süre sonra hep özlem duygusuna dönüşüyor. Lisede, or’da-bur’da benimle uğraşan kişileri, ne bileyim içten içe gıcık olduklarımı, hatta o an orada olsalar bunlar niye burada diyeceklerimi, ve dahi yapmacık bulduklarımı bile özlüyorum. İnsanların garip bir bileşimi olsa mesela, mükemmel insanı yaratsam kendimce, hani derler ya öyle, yine de…
Kısa Kısa #26
*Akdeniz ülkelerinde, kış sporları ile zenginliğin ilintisi var. Benim pek aram yok, patenle bile. Zenginlikten değil de, babam bunlar için fazla “ağır” biri, annem de fazla tırsık; kafamı gözümü yarmamı istemez. Oysa onunla, o çok kötü kahverengi tahta yatakbaşlıklı odada, elimde biberonum, çok buz balesi, artistik buz pateni izlemişizdir. O kadar artistiğe karşı yapılan buz…
Kafama Göre Şarkı Çevirileri #6 – “Comedown – Joesef”
Geçenlerde mektup arkadaşımın küçükken yapmayı sevdiği şeylerden bahsederken “kaset doldurmak” demesi beni bütünüyle dağıttı. Hemen duygusal ceketimi giydirdi. Merak etmeyin, bununla ilgili bir anımı filan anlatmayacağım. Sadece şöyle bi’ düşündüm, kimlere neler neler verilirdi, kimler neler neler dinlemezdi. Hangi şarkılar ne tür zorluklarla keşfedilir, or’dan bur’dan bulunur ve mana yüklenirdi… Kasetlerin genelde bir yüzü eğlenceli…
Değişme İhtiyacı
İnsanlar değişim konusunda genellikle ikiye ayrılıyor. Bir taraf, insanın özünde hiç değiş(e)meyeceğini düşünürken (özündeyi ben ekledim, öteki türlü çok ahmakça geliyor çünkü kulağa) öte taraf da insanların sürekli bir değişim içinde olduğunu belirtiyor. Ben, ikisine de katılıyorum çünkü hep dediğim gibi hiçbirinizle döğüşemem. Ancak, burada unutmamız gereken şöyle bir durum var ki, biz insanlar topluluk…
Kendime Mektup
Sevgili kendim, Seni tanıyanların çok iyi bildiği gibi bu mektubu sırf o kendinle girdiğin aptal çelınç uğruna yazıyorsun; ama yazıyorsun ya ona bak veya -sınlar. Bu kendinle derdin, sürekli mücadelen ve hırsın ne zaman bitecek? Hemen lafa karışma ama bilmedikleri de var diye, neyini bilmeyeceklermiş, bir de kimsesizliğinden yazıyorsun işte. Yoksa bu zamana kadar verdiğin…
Odadaki File Ne Çare?
Freud’u çok seviyorum. Sadece bilimadamı değil safi insan özelliklerine, sözgelimi müthiş hınç dolu bir melankolik olmasına bitiyorum. Fakat, kendisinde en çok hoşuma giden küstah insana had bildirmeyi şiar edinmiş olmasıdır. Tıpkı kendinden öncekilerin, bir nevi olmak istediklerinin, kahramanlarının yaptığı gibi—gerçi onların “had bildirme” gibi bir amaçları var mıydı çok emin değilim. Pekiyi, kimmiş bu kahramanlar?…