Kısa Kısa #8
– 1960’lı yıllarda 2000’lerde; 1980’li yıllarda 2020’lerde; son olarak 2010’lu yıllarda 2050’de uçan araba çıkacağına inanılıyordu (ve hala inanılıyor 2010’lu yıllar dediğime göre.) Diğerlerinin gerçekleşmediğini düşünürsek 2050’de uçan araba bekleyen bir neslin daha, uçan araba göremeden tarihe karışacağına tanıklık edeceğiz. Ve bu da en iyi ihtimal 2100’den önce uçan araba ve hava yolu ulaşımı olmayacak…
Parkta 12 Gün
1. Gün – 12.00 – Öğlen Çocuklar okuldan çıkacak. Anne çocukları almaya geldi ve parkın çardağına oturdu. Anne yorgun. Anne gözlük. Pencere mutlu. 2. Gün -02.02- Gece Yarısı Apaçi müziği eşliğinde gençler dans ediyor. Hepsinin hayali bir gün gündüz kuşağında bir canlı yayında figürlerini sergileyebilmek. Gençler umutlu. Pencere; pencere. 3. Gün -17.04- Akşam Hava gri….
Gök Bulut Su
İlk görüşte şiire inanır mısınız? gök, bulut, su senin bardağına koyduğum su o suyun rengi başkadır tut ki ığdır düzlerinde bir çadır sivas yöresinden bir ölüm ya da kaçak bir bitlis cigarası çünkü o göğün ve bulutun birlikte uykusudur seni ilk haziranda görmüştüm şapka giymemiştin çünkü yazdı zaten hiç giymezdin belki de kimin dünyayı…
Kısa Kısa #7
– bu dünya ne sana ne de bana kalır. – günce, günlük yerine kullanacağız demiştik geçen yazıda. bu yazıda da bellek, hafıza yerine. ok mu? dxkzgjfdsghkdfnkhfg “ok” ya… bir de “ok.” var. Dünyanın en gereksiz kelimeleri. – bugün “çocuk” aşkım depreşti. ya bu saatten sonra yıllardır olmayan bir kardeş istiyorum; ya da çocuk. ama ikiz…
Annecim Beni Seviyor Musun? & Yaşlı Adamın İlginç Hikayesi ve Bir Kız
Saçları beyaz gibi beyaz, suratı yamalı futbol topunu andıran, gözleri floresan gibi mavi… Alnında çapa izi, dudaklarında bıkkınlık, sakallarında istemsiz bir sıklık… Camdan bakıyordu çocukluğundaki kirpikleri; ve önünde oturan uzun saçlı erkek çocuğuna bakamayacak kadar utanıyordu yaşlılığından ve yalnızlığından elleri… İlkokul tıraşını 5 senedir olan Leman’ın oğlu, “Annecim beni sevmiyor musun?” deyip haykırmaya ve akabinde…
Kısa Kısa #6
sahneye kadın yüzde 238954453343 daha çok yakışıyor. bazı kadın gibi erkekleri saymazsak öyle yani. hem zaten her işte bazı istisnalar olur. değil mi? değil. — oha ya “kasım” gelmiş resmen. evde teknolojik bir şey olmadığı için arada böyle saçma zamanlarda haberim oluyor. en sevdiğim ay. yehuuu! — tramvayda o kadın. metroda o kadın. deniz otobüsünde…
Before The Flood & Sihir
Mesela şöyle bir albüm kapağına sahip plak geldi dün. “1974-Fransa” baskısı. “Sihir”ini ise: “Konser sırasında çakmak ve kibritleri havaya kaldırılması ilk kez bu turne sırasında gerçekleşir ve günümüze değin sevimli bir gelenek olarak sürer.” diyerek özetlemiş Gökalp Baykal. Kapağın bu fotoğraf seçilmesinin de hikayesidir bu aynı zamanda. Kendi fikrimi söylemek gerekirse, belki de gördüğüm en güzel kapaklardan…
Dünyanın En Kırmızı Yanaklı İnsanı
Biraz daha şişmanladım son zamanlarda. Bembeyaz saçımın örgüsünü bir hemşire açıyor şimdi. Halbuki bastonla yürümeye başlayalı daha şunun şurasında 5 sene olmuştu. Nereden geldi bu düşüş? — Saçım kadar beyaz olmayan bir hastanedeyim; hava gri, pek daral geldi. Boynumu açıyorlar neyse ki. Çok sıkmıştı şu baş örtüsü, hemşire onu da açtı. Elleri ne kadar da…
-Altyazılı- Günün Fotoğrafları
asajkdhafjfgsdgdşfhlöfghşfgh Bob’ı çok özlemişim bu belli. 3 fotoğraf var biri gülmekten ölmelik (tipe ve duruşa gel). Biri düşündürücü ve biri de üzücü. Öyle du bakalım. “Eğer başka bir yerde olsaydık senin o lanet burnuna yumruğu çakmıştım.” “Seni sorgulamıyorum çünkü (senden) bir cevap beklemiyorum.” “(Karşılıklı oturup) konuşabileceğime inandığım bir ya da iki kişi var.”