Ama…

Birinin bu öyküyü uydurmuş ya da bulmuş olma ihtimali var. Ama… buna rağmen gerçektir.

Kırmızı Lahanaların

Elleri azıcık pütürlü gibi, baş parmaklarının üzerinden sanki plastik, oyuncaklı tırlar geçmiş, biraz eciş bücüş.

Elleri arasına alınca ellerini, pek biçimli, pek olağan, pek sıradan.

Aslında böyle şeylere pek inanmam. Rüyamda gördüm dün seni, şimdi anımsamaya çalışıyorum hâlini.

Sol elin, böyle epeyce pençe gibi olan sol elin, iyice asılmış eşofmanıma, sağ baldırımın oralara, çekiştiriyor beni aşağılara. Bir yakarma, ama sessiz, ne olduğu belirsiz, tekinsiz.

Sağ elin, sağ elinle sol dirseğimin oradaki kısma asılmışsın. Ben nedense kaçıyorum, diyorum ki, Ben iyiyim. Seni görünce yerinden fırlayacak gibi atıyor kalbim.

Ben iyiyim. Tekrarlamakta sakınca yok diyorum. Ne kadar tekrar o kadar iyi, ben iyiyim, ben iyiyim, ben iyiyim, ben iyiyim, iyiyim, iyiyim, iyiyim, ben, ben, ben, ben, ben, neb, neb, neb, neb, miyiyi, miyiyi, miyiyi, miyiyi, miyiyi.

Başını karnıma dayıyorsun.

Hamileyim herhâlde diye düşünüyorum, karnım guruldar mı acaba? Senin kulağını karnımda çok istemiştim, heyecanlanıyorum, heyecanlanıyorum, miyiyi miyiyi miyiyi miyiyi… Nefes, nefes, nefes, nefes…

Sol elinle kalçamdan tutup doğruluyorsun, gözyaşların üzerimi ıslatıyor. Sağ elini katiyen bırakmıyorsun. Gözlerin bal rengine dönüyor, seni günışığına çeviriyorum, emin olabilmek için dövmeni arıyorum. Tenin sarılaşıyor… Gözlerimi kaçırıyorum, gözlerini dikiyorsun peşisıra.

Ben diyorum ki, Mutluyum, beni bırak.

Buradayım ben, diyorsun.

Neredeydin, diyorum.

Buradaydım diyorsun. Hep buradaydım. Öleceğiz, öleceğiz, öleceğiz… Ben buradaydım, annem öldü, sen neredesin?

Beni neden bıraktın nasıl diyebiliyorsun… Sağ elin, hâlâ sımsıkı, dirseğimin oralara doğru… Sıkıyorsun.

Dişlerim dişlerine değiyor. Burnundan çıkan havaları burnuma topluyorum. Yüzümüz terli, saçların yanaklarına yapışmış, ağzının kenarları kıpkırmızı. Pütürlü ellerin karnıma doğru iniyor.

Neredeydin? Asıl sen neredeydin? Ben senin için şarkılar söylüyordum adalara çıkmalı, her şey olası, her şey olası, sen yine kendi kendine beni dahil etmeden kararlar verdin, beni dahil etmeden hiçbir kararına olduğu gibi. Hiçbir kararına beni dahil etmedin. Dahil etmemeli kararlarına beni hariç. Ben… Miyiyi miyiyi miyiyi miyiyi.

Nefes, nefes, nefes.

Cinsiyetlerimizi belirliyoruz.

Değiş.

Yeniden başlıyoruz.

Eğiliyorum, dirseğinin oralara, ve sağ koluna yapışıyorum.

Hamile misin acaba? 

Senin gibi doğrulamıyorum, dokunmalı mıyım? Tekme atar mı?

Başımın hizasındaki kırmızı lahanalara bakıyorum. Kim ekmiş bunları buralara? Ağzımı sürüyorum. Diyorum, Çok güzelsin, çok, her nefes aldığımda.

,

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Translate »