Ama…

Birinin bu öyküyü uydurmuş ya da bulmuş olma ihtimali var. Ama… buna rağmen gerçektir.

Sarışın Röportajcı Kadınının Saçma Soruları ve Bir O Kadar Saçma Yanıtlar

-Nedir bu kendine verdiğin önem böyle, söyle bakayım ha?
-Böyle bir iddiam hiç olmadı. Kendimi sevmem ben.

-Neden bir anda çekip gidiyorsun girdiğin hayatlardan?
-Çekip gitmek olmazdı bir anda olmasaydı sanırım. Ayrıca her şeyin bir nedeni vardır, olanlar birikmiştir. Veya şöyle bir düşünürsün sana yapılanları, yapılamayanları… Göze alınanları, alınamayanları vs. Ve gidersin. Herkes gibi. Aşk konusunda da değil bu söylediğim sadece. Bütün arkadaşlık konularında filan da böyle işler bu durum bende.

-Soğuk olunca, kızlar sana daha mı çok ilgi gösterir sanıyorsun?
-Hayır.

-Peki, zor mu tavlanırsın?
-Hayır, tam tersine çok kolay tavlanırım aslında. Sadece karşı tarafın anlaması gereken (şey), bir başkasına da o kadar kolay “tav” olabileceğim. Bunu sorun etmesinler yeter.

-Neden insanlar senin hakkında çok az şey biliyor?
-Çünkü ben bir şey söylemiyorum. Anlat dediklerinde de anlatacak bir şeyim olmuyor. Olsa da karşımdakinin benim hakkımda bilmesini gerektirecek bir şey o anda aklıma gelmiyor, aklıma gelse de o an ondan başka şeyler anlatıyorum. Benim hakkımda bildiklerini sandıkları şeyi ise hemen değiştiriyorum. (Atıyorum işkembe çorbası içmem diye biliyorsa biri, hemen ertesi gün gidip deneyebilirim onu.) Beni çok iyi tanıyan, bilen biri olsun istemiyorum. Her gün değişiyorum. Her gün farklı kitap, gazete ve dergi okuyorum. Bu da değişim için yeterli. Bu yüzden sosyal medyada bu blog hariç hiçbir hesabım yok. (Bu da pek sosyal sayılmaz bence?) Hepsini kapadım 2 sene önce. En iyisi gizlenmek ve bu dünyadan uzakta bir yaşam sürmek. 

-Peki insanlara neden film, kitap, müzik vs. tavsiye etmiyorsun?
-Müzik konusunu aştım sanırım, gayet tavsiye ediyorum ama onun da sebebi var. Yaptığım saçma araştırmalar sonucu şunu çıkardım: Müzik dinlenmiyor pek; ya da o sırada zaten müzik çaldığından bilgisayarlarında, kimse verdiğim linke tıklamıyor. Dinlense de unutuluyor. Herkesin bir tarzı var müzikte. Diğer soruna, özellikle kitap konusuna gelirsek: Ben de tavsiye edenleri anlayamıyorum. Bir şeyi tanımadığın onlarca insana neden tavsiye edesin ki? Bana da garip gelen şey bu. Sanırım fazla paylaşımcı bir dünyada yaşıyoruz artık. Ya da bu paylaştıkların seni onların gözünde yüceltiyor veya saygın, kültürlü biri yapıyor. Garip.

, ,

2 responses to “Sarışın Röportajcı Kadınının Saçma Soruları ve Bir O Kadar Saçma Yanıtlar”

  1. Adsız Avatar
    Adsız

    bence durum bu kadar kapalı değil,bahsedildiği kadar da değişkenlik yok.bilmiş gibi göründü belki yorum,oysa sadece bendeki birkaç yansıma.

  2. buster Avatar

    Ahaha defteri kes defteriii! (bunu böyle mahalle karısı -tabir içinde tabir- edasında dediğimi düşün =) ) Bence sırrı da burada sen göremiyorsun o değişkenliği ama değişiyor insan. Garip =)

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Translate »