Çocukken okuduğum kitapları, kütüphanede yer açmak için yatağın (baza) altına kaldırmıştık. (Yani kaldırmışız ben bakınca hatırladım hşfglöhjlfgşhfgş.) Neyse, okul yıllığını ararken bunlara denk geldim şansa. (Okul yıllığını aramak o anda aklıma neden düştü, hiç bilmiyorum veya unuttum hatırlayamıyorum.) Ve şoklar üstüne şoklar geçirdim. Hani daha önceleri bahsettiğim gibi Yeni Yüz Yıl veya özet incecik kitaplarım veya Milliyet-Armağan Çocuklarım filan da vardı ama bunları tamamen unutmuştum. Unutmuşum!
Mesela -tam(ı) tamına- 5 tane farklı Jules Verne kitabı çıkmasın mı? (Bir tane de aynı kitabın farklı baskıları vardı şimdiki birçok kitapta olduğu gibi eheh.) Hem de şu aralar bulamayacağım eskilik ve özgünlükte. (Yani uzunca, kısaltılmamış versiyonları.) Of, yeniden doğmuş gibi oldum! Ben de diyordum bu hayalcilik nereden geliyordu küçükken. Jules Verne imiş meğersem sebebi. Şu pek az hayalperest olduğum günlerde ilaç gibi geldi bunlar. Ben Jules Verne okumaya gidiyorum. Yuppiii!!
=(
Ben de istiyorum eski kitap,öyle birden.Şanslı çocuk…
Ben burdan isteyene kitap dağıtacağım bir gün ama ne zaman bilmiyorum =( öyle bir düşünce vardı yani aklımda ne zamandır ama kendi bencilliğimden vazgeçip dağıtamıyorum bir türlü ya da kim gidecek kargoya verecek vs diye düşünüyorum sanırım =(
Bana verirsen sonu ne olur kim bilir…
Ben verdikten sonra ne yaparsanız yaparsınız kitabı artık benim değil sizindir o; önemli olan vermesi. Ne biçim cümleler la bu böyle gfidlşhfihfi neyse.