– Roka. Evet onunla başlamak istedim. Ben ne yalan söyleyeyim sevmezdim bu bitkiyi. Acı bir tat verirdi. 2 senedir yemiyordum, o en acı roka deneyimimden beri. Ama şimdi peynirli bir salatanın içinde ve de soslanmış bir şekilde önüme konunca yedim. -Salataya dayanamazdım.- Ve benim için artık dünyanın en mükemmel şeylerinden biri olduğuna karar kıldım. Yazının ana fikri şudur: Daha önceden türlü tiksintilerle yemediğiniz, içmediğiniz şeyleri birkaç sene sonra yiyince veya içince hiç olmadığınız kadar kendinizi mutlu hissediyorsunuz. “Ne malmışım amk!” diyorsunuz. Deneyin bakın yıllardır yemediğiniz şeyleri. Demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. İnsanın damak tadı bile değişiyor yıllar içerisinde. Deneyin yiyin. Kırın zincirleri. Pişman olun yıllarca yemediğinize; ama sonra sevinin bundan sonraki yılları kurtardım en azından diye.
– Bazen neden kafiyeli konuştuğumu ben de tam çözemiyorum.
– :evdeperdeçekiliolmazsarahatedemeyenginllerdenizbiz:
– “Dünya bir film sahnesiyse eğer, elinde patlamış mısır yoksa çekilmez bir hâl alıyor.” buster.
– Şu dünyadaki en güzel şeylerden biri de yeni bir defterin ilk sarı sayfasına kalemle yazı yazmak. Yok böyle gizemli, ciks, şükela, müthiş hatta müdhiş bir şey. Evet, söylemiştim bunu daha önce sanırım. Galiba. Belki. Belki de değil.
– Erkeklerin, kadınlardan daha sık çişe gitmesinin nedeni işlerinin kolay olmasından kelli. Kadınların daha uzun kalması da çok çiş tutmalarından kelli sanırım. Hepsinde aynı üşengeçliği gözlemledim evet. Çok tutuyorlar çişi. Sonra anneannem gibi altınıza işersiniz büyünce, söyleyeyim.
– He, kolay dedik ama eğer dışarıda tuvalete girmek zorundaysa erkek, o da ayrı zor. Pisuvar denen bir şey var mesela. Arkasında bir başka erkek, yanında başka işeyen bir erkek ve çok fazla bekleyen erkek varken işemeye çalışan erkeğin dramı gerçekten içler acısıdır.
– Daha önce gene söylemiştim sanırım -2- ama erkekler erkeklere daha çok hayranlık duyar ama kadınlar kadınlara duymaz, kıskanır onlar. Bunun bir araştırılması lazım. Biyolojik bir şey belki de. Ayrıca gene say deseler en az 4 kat daha fazla erkek hayranı vardır bir erkeğin, kadın hayranından çok. Spor, müzik ve sinemayla erkeklerin daha çok ilgili olmasından sanırım hep.
– Bir de şey var sanırım bir kadın hamile olunca ona artık ister istemez hayran kalamıyorsunuz siz erkekler! Natalie Portman’a benim için o şekil bir şey oldu sanırım (“O şekil” de ne iğrenç bir kalıptır yarebbi!). Evet duymadıysanız öğrenin: Benjamin’den hamile Natalie. Erkekler hayran oldukları kadınları arzular sanırım keza kadınlar da. Ama kadın hamile olup bir hayat kurunca o kadın artık arzulanmaz oluyor. “Bacım” oluyor. Ama kadınlar için gene farklı. Her türlü Johnny Depp ile yatmak isterler; isterse Johnny evlenmiş ve baba olmuş olsun. (“Her türlü” de çok iğrenç bir kalıpmış evet.) Bilmem öyle. Of ne bileyim değişik işte durumlar.
– Ttnet sen varya çok mal bir şeysin. Hep düşürüyorsun beni. İçimde patlamadı oh.!’^+’%&%&(&)/(=
– Biraz da acıklı son olsun: Ben şey biriyim. Birine kızarım, sinir olurum. Kızdığım biri mutlaka ama mutlaka haksızdır boşa kızmam ben; sinir de olmam; trip de atmam. Neyse, sonra ona kızarım. Karşımdaki haksızlığını bilir üzülür, ya gülüp geçiştirmeye çalışır ya da kulakları onu ele verir. Sonra ben haksız olandan daha fazla üzülürüm, üzdüm diye birini. Hatta daha daha sonra ben haksız olanın haksızlığını yüzüne vurdum diye daha daha çok üzülürüm, büzülürüm. Buruş buruş olurum. Haksız olanın, haksız olmasını yüzüne vurduğum için gidip ondan özür dilediğim bile görülmüştür. Haksız olanın beni affetmediği de görülmüştür. Hiçbir zaman güçlü olamayacağım sanırım. Keskin çizgileri olmayan bir adamım belki de. Ya da kesin çizgiler… Ya da çizgilerim bile yok belki. Peeh!
Ben imambayıldıda yaşadım o hissi.19 yıl sonra aşerdim aniden,artık karşı koyamıyorum.Ve keskin çizgilerin olmayışı da güzel be.