Ama…

Birinin bu öyküyü uydurmuş ya da bulmuş olma ihtimali var. Ama… buna rağmen gerçektir.

Kısa Kısa #15

*Annesine yardım etmek için pazara gidip, kaldırabileceğinden daha ağır poşetleri taşırken bacağının her yerini -doğru dürüst taşıyamadığından- o poşetlerle çizmemiş olanlar bizden değildir, biraz eksik büyümüştür o çocuklar.

*4-5 piçten biri otoparkta işini yapmak için kendilerini çıkartmaya çalışan otoparkçıya: “Amma da cesaretlisin sen amca,” dedi, diğerleri de anırarak güldü. Orada türlü küfürler savurdum etrafa ama yaşlı amca daha güzel olan ve o gerizekâlıların belki de onurlarına dokunacak tek lafı etti: “Delikanlı olun, delikanlı!”

*En komik olan şey sen seni yanlış anladığı için birine gülerken, güldüğün şeyi yanlış anlayıp da gülmek. Çok tuhaf bir şey. Yani seni yanlış anlayana gülerken güldüğün şeyin yanlış anlaşılması durumu.

*Aptal film sonları vardır ya, esas oğlan tam esas kız giderken durdurur; işte, tamam değiştim, ben seni seviyorum zart zurt der. Kadını ikna eder, kadın sarılır, yerine göre öper film biter. Neyse işte romantik-komedilerde o sahneler nedense beni hep duygulandırmıştır; biliyorum öyle olacağını ama gene de duygulanıyorum mal gibi. Ben kimsenin peşinden öyle gitmediğim için mi, kimseyi o kadar çok sevmememişim demek ki dediğim için mi, kimse bir yere gitmediği için mi, kimse beni öyle durdurmadığı için mi bilmem. Ama öyle işte. Demek ki ben gibiler sayesinde parayı kazanıp aynı saçma sonda filmler yapıyorlar. Hayır neden izliyorum bu filmleri bir de anlasam =( Ortalama bir kızdan daha çok romantik-komedi izlemişimdir. Net =( Gerçi ortalamaya vurduğumuzda çoğu insandan daha çok film izlemişimdir o da ayrı o yüzden de olabilir, evet =(

*Siz telefon açtığınızda size herhangi bir şekilde geri dönmeyen insan ölsün, sizin hayatınızda olmasın daha iyi!

*Japonların “oss” hareketi var ya dünyanın en saygıdeğer ve en mükemmel hareketi kesinlikle. En azından eskilerden kaldığı belli ve yapmacık bir samimiyet içermiyor. (Neden yapmacık bir samimiyet ve bu lafa bu kadar takıntılıyım veya takmışım bilmiyorum.)

*40 yaş üstü evli çiftlerde erkekler tarafından en çok söylenen sözcük “Nanköööör!” imiş. Yapılan Can araştırmaları bunu gösterdi. Sevgiler.

*İnsanoğlu bir tuhaf. “Ben hayvanım ölünce ne yaparım, almayayım o zaman hiç =(” diyor; ama “Ben ölürsem hayvanım ne yapar?” demiyor. O ölünce sen en fazla 1 ay üzülürsün, belki de unutursun ama hayvanın seni unutmaz, söyleyeyim.

*Google’a yazdım yoktu gene: Bence “bahaneci”den daha güzel bir kelime “bahanekolik” olmak. Günümüzün hastalığı! (Evet, Google’da olmayan “bahanekolik” idi. Yoktu, artık var. Hayaldi gerçek oldu gşhflhöhjşölkhjlş)

*Bu da bir arkadaşımdan alıntı: “Yaşanmışlık ve de bilgi eksik olunca tat yeterince alın(a)mıyor be!”

*Hey siz pis sahaflar hiçbiriniz bir Aziz abi olmazsınız, imkanı yok! Özledim eski günlerimizi be abi. Ama sırf sen ol, o çaylak öğrencilere bırakma yerini =( Olmadı ben durayım o malların yerine =( Bunu teklif edeceğim sana, kabul et =(

*Hayatta en çok bir kardeşim olma ihtimalini özlüyorum ve özleyeceğim. Bu saatten sonra olma ihtimali yok çünkü. Bir yanım hep boş olacak. Güvenebileceğim tek bir kişi, siktiri çeksem de yanımdan ayrılmayacak tek bir insan olmayacak hiçbir zaman, sakınmadan her şeyi paylaşabileceğim bir insan da… -Keees!

*En yakın iki arkadaşımdan biri dediğim bir elemanla uzun süredir konuşmuyorum; hatta bir süredir neler yaptığını bana eski bir arkadaşım söylüyordu. Üzüldüğüm bu adam için de kavga etmiştik, bu adam için neler neler yapmıştım peeh. (Önemsiz de demeyeyim de eski önemini yitirdi diyeyim.)

*Çok fazla şeyi unutuyorum. Yakın sürede olanları daha çabuk unutuyorum. Buraya bir şey yazacaktım mesela unutuyorum blog sayfasını açana kadar. Öyle, sonum kötü. Ağlzağrmığr olacak bende =(

*Hadi kardeşimin olma ihtimali yoktu ama İspanyolca da öğrenmeden bu dünyadan göçersem çok eksik bir insan olarak kalacağım.

*Anne Hathaway, sana karşı hep derin hisler duydum; ama bunu sakladım. Seven arkadaşlarıma “Neresi güzel sevme, sevmeyin onu yeaa!!” dedim =( Kıskancım gülüşüne kurban akrebim =( Akrepsin sen, akreeeeep =( Yalnız geçen sene Oscar’ı sunarken senin yerine ben utandım. Ne olur sunma bir daha bir şey =( Öptüm.

*Başıma bir şey gelmeyecekse Küçük İskender’i sevmiyorum ve hiçbir zaman sevmedim =(

*Başıma bir şey gelmeyecekse Amy Adams bazen güzel, öyle abartılı bir güzel değil; saçı turuncu&kızıl ve beyaz tenli olan herkes size güzel zaten aq =( Ama oyunculuğunu severim.

*Son bir haftadır “Yaşasın Sonbahar!” kendini gösterdi İstanbul’a. Çok şükür rüzgar varmış!

*Bu şarkıyı da bildiğinizi hiç tahmin etmiyorum ya neyse dinleyin bakalım, çok sevdiğim bir grup ve şarkıdır, sahibini bulur: http://fizy.com/#s/3wf13x

, , , ,

3 responses to “Kısa Kısa #15”

  1. Breña. Avatar

    Love and Other Drugs'dı değil mi filmin adı? Bizdeki İncir Reçeli gibi bir şeydi. Şu kıza hayranım.

  2. buster Avatar

    Evet o film fotoğraftaki, ben de o kıza hayranım; ama İncir Reçeli'ni izlemedim. Sadece oradaki adamın şarkısını dinledim o kadar =( peheh

  3. […] kadersel (lafa gel) bir şekilde izliyorum. Daha önce çok fazla romantik-komedi izlediğimden de bahsetmiştim. (Verilen linklerin de 10+ senelik olması insanı bi’ üzüyor be bilog.) Bunları sahiden […]

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Translate »