Ama…

Birinin bu öyküyü uydurmuş ya da bulmuş olma ihtimali var. Ama… buna rağmen gerçektir.

Kısa Kısa #7

– bu dünya ne sana ne de bana kalır.

– günce, günlük yerine kullanacağız demiştik geçen yazıda. bu yazıda da bellek, hafıza yerine. ok mu? dxkzgjfdsghkdfnkhfg “ok” ya… bir de “ok.” var. Dünyanın en gereksiz kelimeleri.

– bugün “çocuk” aşkım depreşti. ya bu saatten sonra yıllardır olmayan bir kardeş istiyorum; ya da çocuk. ama ikiz olsun olmuşken. çift yumurta. biri kız, diğeri erkek. oh mis. sev böyle deliler gibi. köpeğinle oynasınlar. ver küçük yaştan enstrümanları eline, kitabı, filmleri… deli olsun sonra çocuk. ya da ressam. ressam olsun ressam.

– gereksiz bilgece konuşma hastalığı azalarak bitsin cidden. “sence dostluk bu mu can?” dedi geçen gün bir arkadaşım. “bu aq ne bekliyorsun?” dedim. bir şey demedi. “neyse,” dedi. onu laftan saymıyorum. aptal saptal takıntıları var herkesin vallahi bak. benim de var ama diğer herkesin veya herkesin daha fazla. canımı sıkıyor bu durum çokça.

– mesela arkadaşımın arkadaşı var. dostoyevski’yi seviyor diye tolstoy’a laf atma ihtiyacı duyuyor. hayır sen kimsin de tolstoy’a laf atıyorsun? çok boş insanlar yemin ederim. bir taraftasın diye diğer tarafı sevememe futbol hastalığımızdan geliyor maalesef. tam bir kangren oldu şu futbol. haset filan. neyse. adam tolstoy’un bir kitabını okumuş yerden yere vurma hakkı var elinde. bütün kitapları kesin öyle kötüdür, diğerinin bütün kitaplarını okudu ya. kesin hepsi çok iyidir. malsın lan çocuk. buradan dedim rahatım şimdi. oh.

– mesela bu üsttekinin bir diğer versiyonu kendi dinlediği müzik türünden başka tür müzik dinleyen diğerine laf etmesi. nasıl oralardasın ama diğ mi? evet evet sensin o mal. hayır amaç ne kesinlikle anlamıyorum. bir insan arabesk dinliyorsa, artık benim gibi danduk dundik yabancı müzik dinleyenlerden çekinerek dememeli bunu. ya da boyalı kızların onu müzik sevgisine göre yargılayacağını düşünerek çekinmemeli dinlediği müzikten. yalan söylememeli. neyse o. ama demetçiysen ya da serdarcıysan da bana bulaşma. dfaslgkjhlkhjkghjkllg.

– not: boyalı kızlar bir hiçtir.

– mesela “korkunç” mükemmel bir laf. ne bileyim çirkin yerine “korkunç” kullanma çok afili.

– geçen gün medeniyetin beşiği bahçeşehirde, araba farını beyaz yapmış, gene beyaz atlet ve simsiyah gözlükle tam karşısına çömmüş (evet tam anlamı bu), profilden makineye poz veren bir insan evladı gördüm. büyük bir ihtimal facebook profil fotoğrafı yapacak. hayattan o anda soğudum. yeşilköyümü özlediğimi fark ettim. iyi ki de “face”im yok dedim. uzaklaştım.

– he olur da görüşemezsek… iyi akşamlar, iyi geceler, günaydın, iyi öğlenler.

– çay ne olursa olsun candır. ama kahve de iyidir.

“mutlu olun. ya da acı çekin. ikisi de yaşadığınızı hissettirir.” bunu da ben söyledim. yani sanırım.

, ,

3 responses to “Kısa Kısa #7”

  1. ilhan Avatar

    Selamlar! Ödülün var Buster, benim bloga bir göz at 😉

  2. buster Avatar

    çok teşekkürler İlhan gördüm yazını. Lakin izlediğim 15 blog yok. izlediğim blogları ödüllendiriyorum diyeyim. Ne bileyim öyle işte. Anlarsın az çok beni. Bu blogu ilk izlemeye başlayanlardansın bir yerde =)

  3. ilhan Avatar

    Ne demek rica ederim. Anlıyorum tabiki de 😉 Zaten ödül verme olayı opsiyonel.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Translate »